Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası tarafından açıklanan Büyük Taarruz ve Büyük Zafer’in 100. Yılı Etkinlik Takvimi çerçevesinde “Büyük Taarruz’u En Güzel Anlatanlar Afyonkarahisar’da” paneli düzenlendi. Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası ev sahipliğinde gerçekleştirilen panele ATSO Meclis Başkanı Dr. Mehmet Sıtkı Merdivenci, Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Serteser, Yönetim Kurulu Üyeleri, Meclis Üyeleri, Meslek Komiteleri Üyeleri, Disiplin Kurulu Üyeleri, TOBB Afyonkarahisar Genç Girişimciler Kurulu İcra Komitesi Başkanı Mustafa Özkan, TOBB Afyonkarahisar Kadın ve Genç Girişimciler Kurulu Üyeleri ile Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Afyonkarahisar Şube Başkanı İsmail Kumartaşlı ve Atatürkçü Düşünce Derneği Afyonkarahisar Şube Başkanı Veli Cengiz katıldı.
Panelin açılış konuşmasını yapan ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Serteser, “Şehrimizde Büyük Taarruz ve Büyük Zafer’in 100. yılı etkinlikleri düzenleniyor. Birçok kurum bu kapsamda programlar yapıyor. Biz de 2022’nin önemine binaen 100. yıl etkinlik takvimimizi daha önce açıklamıştık. Geçen hafta Şehitlikler, Kocatepe, Atatürk Evi ve Keşkek Evi’ni ziyaret ettik. Tüm katılan üyelerimiz çok mutlu olduklarını söylediler. O mekanları ziyaret etmek, bizlere adeta o günleri yaşattı. Etkinliklerimiz devam edecek. 8 Haziran’da da TOBB Başkanımız Sayın M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nu ve Anıtkabir’i ziyaret edeceğiz. Bu kapsamda Sayın Prof. Dr. Kemal Arı ile Sayın Prof. Dr. Bingür Sönmez’in bizi aydınlatacakları konuşmaları olacak. Kendilerine teşekkür ediyorum. Bizi hocalarımız ile buluşturan gazeteci arkadaşımız Murat Akarçay’a da teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
Panelde Büyük Taarruz ve Büyük Zafer ile ilgili önemli bilgiler aktaran Prof. Dr. Kemal Arı ise Buhara’dan Milli Mücadele’nin başlangıcında gelen 3 kılıcın anlamını paylaştı. Arı, panelin sonunda yöneltilen “Trablusgarp, Balkan Harbi, Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Türk Milleti, Büyük Taaruz’u nasıl kazandı?” sorusuna şöyle cevap verdi:
“Birinci Dünya Savaşı’nda Balkan Savaşı’na göre büyük bir diriliş ruhunu ortaya çıkardık. Birinci Dünya Savaşı’nda açılan Kafkas, Suriye, Irak, Kanal, Çanakkale, Galiçya cephelerinde yapılan savaşların getirdiği deneyim ve gelişen, kabaran ruh, Birinci Dünya Savaşı sonrasında Sevr’i kabul etmemeye, tarihin çöplüğüne atmaya, Türkleri bir ölüm-kalım muharebesi yapmaya sevk etmiştir. Sivil destek, halkın desteği olmadan askeri zafer kazanılamaz. Büyük Taarruz günlerinde Şuhut’un bütün fırınları, askere ekmek yetiştirmek için uğraşıyor. Fırınlar yetişmeyince Türk Anaları, bir taraftan Türk Askeri’nin çamaşırını yıkarken, bir taraftan sağlık işlerinde yardımcı olurken, bir taraftan da oklavalarla yufka ekmek pişirmeye çalışıyorlar.”
Prof. Dr. Bingür Sönmez de “Mustafa Kemal Paşa’nın Büyük Taarruz sırasında 150 bin askeri vardı. Bu kadar askerle adeta mucizeye imza attı. Almanya, Birinci Dünya Savaşı’nda hemen teslim olmuşken biz Zümrüdüanka kuşu gibi küllerimizden doğmuşuz. Anadolu Devrimi, örneği olmayan bir devrimdir” ifadelerini kullandı.